Sherlock Holmes’in Özel Yaşamı – Michael & Mollie Hardwick

Sherlock Holmes'in olay yaratan özel yaşamı - Dr.Watson'ın gizli anıları.

"Yaşamım boyunca, gelmiş geçmiş en akıllı insan olan dostum Sherlock Holmes'in üstün yeteneklerini sergileyen altmıştan fazla vakasını kaydettim. Ama yüz kızartıcı özelliklerinden dolayı, daha ileri bir tarihte yayınlanmasına karar verdiğim başka ortak maceralarımız da oldu"

Dr.Watson

Bu kitapta anlatılanlar, ayrılmaz ikilinin başından geçen, skandal özellikleri taşıyan olayları içermektedir.

Yukarıdaki bölümü kitabın arka kapağından direkt olarak aktardım. Sir Arthur Conan Doyle imzası taşımayan bir Sherlock Holmes hikayesi nasıl olurdu acaba diye düşününler olmuştur kesinliklikle, bunu ben de düşünmüştüm, aslına bakarsanız böyle bir kaç hikaye ve roman varmış, şuan hakkında yazdığım kitap ta bunlardan biri; dr.watson birçok hikayenin başında, aslında yazmak isteyipte skandal değeri taşıdığı için insanları zor durumda bırakmamak için ilerki tarihlere ertelediğini söylediği hikayelerden bahseder durur. Bu hikayeleri hep merak etmişimdir, aslına bakarsanız bu hikayeler kurgu içerisinde önemli meraka sebep olan hayali hikayelerdir, S.Arthur Conan Doyle çok ileri görüşlü bir yazarmış ki şuan bile onun önünü açtığı Sherlock Holmes serüvenleri, sevenleri tarafından devam ettirilebiliyor, her ne kadar bir ara Sherlock Holmes’i öldürse de baskılara dayanamayıp efsanevi bir şekilde dönüşünü yazmayı başarmıştır. Şuan elimde tuttuğum kitap bir Sherlock Holmes kitabı fakat yazarı farklı, bakalım Conan Doyle çizgisinden en ufak bir sapma yapmadan yazdıklarını söyledikleri kitap, gerçekten o tadı verebilecek mi? Esasen kurguyu iyi kavrayan biri sınırsız sayıda Sherlock Holmes hikayesi üretebilir, önemli olan asıl husus bunun ilk hikayelerle az çok bağlantılı ve tutarlı olması.

Yalnız Gezenin Düşleri – Jean Jacques Rousseau

Uzun zaman sonra okuma fırsatı bulduğum bir kitap oldu "Yalnız Gezenin Düşleri". Rousseau bu kitabında anlattıkları ile anılarından ziyade her insanın düşebileceği bazı kötü durumlardan bahsetmiş. Yalan kavramına derin bir giriş yapan yazar bir bölümü sadece yalanın doğası ve diğer düşüncelerle arasındaki farklara vurgu yaparak tamamlamış. Aslında kitabın arka kapağında da yazdığı gibi yalnız gezenin düşleri bir nevi insanın iç dünyasına yolculuğunu konu almış. Kesinlikle tavsiye ettiğim ve okuyanların mutlaka kendilerini bir an olsun yazarın yerine koyabilecekleri nadide bir klasik.

Mac OSX 10.7 (Lion) Ve Launchpad Çelişkisi.

Apple Mac OSX serisinin 7. sürümü olan Lion kod isimli işletim sistemini tanıttı, ancak bu tanıtımda dikkat çeken en büyük olaylardan biri, Apple’ın tanıtımda kullandığı Launchpad teknolojisi oldu. Birçoğumuzun bildiği gibi Launchpad ismi bilişim dünyasında Canonical yani Ubuntu’nun sahibi olan firmanın tescilli markası, hatta launchpad.net isimli geliştirme sitesi, binlerce uygulamayı içerisinde barındıran bir açık kaynak deposu. Durum bu olunca, patent ve tesciller konusunda hassasiyeti bir çok konuda ön planda olan Apple’ın ne yapacağı veya Canonical’ın herhangi bir tescil ihlali davası açıp açmayacağı merak konusu. Ayrıca Lion sürümünde bu kadar bariz olmasa da, kullanılan ve kullanılması düşünülen bir kaç isim ve sistem de daha önceden Ubuntu tarafından kullanılmış şeyler, bakalım sonunda nasıl bir durum ortaya çıkacak.

Ubuntu 11.4, Unity ve Gnome 3’e Dair.

Bilindiği üzere 28 nisan günü Ubuntu’nun o çok tartışılan ve birçok arkadaş tarafından beğenilmeyen 11.4 sürümü duyuruldu. Bu beğenmeme durumunun baş mimarı olarak unity masaüstü yöneticisini gösterirsem yanlış söylüyor olmam sanırım. Gnome 3 çıkışı da ubuntu 11.4 çıkışından biraz önceye rastlıyor, ubuntu geliştiricilerinin G3 ile ilgili açıklaması “Biz g3 masa üstünü ubuntu için kolay kullanılabilir hale getiremedik” gibi bir şey oldu, yani kararlı bir şekilde çalıştıramadıklarını ve bu yüzden unity seçtiklerini belirtmişler. Ne kadar doğrudur orası tartışılabilir bir durum fakat şuan ki duruma bakacak olursak, azımsanmayacak bir kitle unity ile gelen 11.4 sürümüne karşı çok katı bir tutum içinde, bu kişiler arasında ben de varım. Ayrıca çıkış gününden itibaren bu zamana kadar geçen zamanda hataların bir bir ortaya çıkması ve insanları canından bezdirmesi de 10.10 veya farklı dağıtımlara geçişleri hızlandırdı, bu anlamda durumdan en çok faydalanan dağıtımlar, Mint, eOS,Fedora ve openSuse oldu gibi görünüyor. Ubuntu’nun politikası nedir, neden unity bu kadar muhalefete rağmen seçilmiştir orasını tartışmayacağım, istemişler yapmışlar, bundan sonrası kullanıcı adına, ya kurup kullanmak olur ya da farklı alternatifleri düşünmek. Ben hala 10.4.2 kullanıyorum, çünkü bu sürümden sonra çıkan sürümler bana sistemimi baştan kurmak için yeterli isteği veremedi. Ben de hala G3’lü veya Unity li Ubuntu’ya geçmeyi düşünüyorum, çünkü zamanın gerisinde kalmamak için bunu yapmak artık bir gereklilik oldu. Sadece, işi biraz zamana bırakıp bir kaç hafta içindeki şekillenmeler ve güncellemeler ile neler düzeltilebildi onu görmek istiyorum. Belli olmaz belki ubuntu üzerine kurulmuş bir G3 kalıbı yayınlanır yakın zamanda, ona geçiş yapabilirim, ancak şuan görünen durum, mayıs sonunda çıkacak olan G3’lü Fedora 15’ten yana görünüyor, tabi o zamana kadar ne değişir bilemem. Gnu/Linux geniş bir dünya, açık kaynak yazılımlarla bu dünya uçsuz bucaksız bir hal alıyor, insanların elinin altında bu kadar alternatif olması çok güzel bir durum, bu durumu her zaman için lehimizde kullanabilmemiz için denemekten kaçmamalıyız, ben her çıkan dağıtımı en kötü ihtimal canlı olarak deniyorum, denemekten korkmayın, özellikle de Gnu dünyasında. Bitirmeden önce G3 hakkında da bir kaç şey söylemek istiyorum; G3 yapı itibari ile beni pek mutlu etti denemez, pencere yönetimindeki kısıtlamalar ve masaüstü kullanımını zorlaştıran etmenler g3’ün sanki bir gnome sürümü olmadığı havasını veriyor insana, umarım yakın zamanda düzeltmeler yapılır ve gnome 3 beklendiği gibi bir yapıya kavuşur.

OpenSolaris’e Ne Olacak?

Oracle uzun süredir bilgisayar endüstrisinin merakla beklediği openSolaris öldümü sorununun cevabını verdi. Oracle artık openSolaris’i desteklemeyeceğini doğruladı. Oracle, ticari dağıtımları olan Solaris üzerine odaklandıklarını ve yeni sürüm üzerinde çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti. Bu yeni sürüm ile oracle hem sunucu hemde ürünlerini daha geniş bir yelpazeye yaymayı düşünüyor.

Solaris 11, Solaris işletim sisteminin yeni sürümü. Oracle bu yeni sürümü önümüzdeki yıl içerisinde duyuracağını belirtti. Ayrıca Oracle Solaris 11’in geliştiriciler içinde ücretsiz bir versiyonunu yayınlayacak. Bu sürüme Solaris 11 Express adı verildi.

Oracle dağıtımların hızlı bir şekilde geliştirilebileceği, hatta en iyisinin yapılabileceği belirtiyor ancak firma olarak kurumsal dağıtım olan Solaris 11’e odanlandıklarını ve bütün odaklarını by dağıtıma ayırdıklarını belirtiyor.

Görünüşe bakılır ise sunucu pazarında Solaris 11 ile yeni gelişmeler bizleri bekliyor olacak.

Yukarıdaki yazı http://www.argenova.com/haber/oracle_open_solaris_projesini_bitiriyor sayfasından alınmış bir yazıdır. Bu yazının sonucu olarak Oracle’ın yavaş yavaş açık kaynak projelere, kendisine para kazandırmadığını düşündüğü için son verdiğini görüyoruz. Oracle Solaris11 üzerinde yoğunlaşmayı düşünüyormuş, birçok opensolaris kullanıcısı şuan sıkıntılı, fakat opensolaris severlerden bir grup Illumos adı altında opensolaris’i çatallayıp yeni bir işletim sistemi çıkarma çalışmalarına başladılar.
Illumos
Illumos